Son dönemin en çok konuşulan konularından biri, Kartalkaya'da yaşanan acı bir olay oldu. Ailesini kaybeden Doğan, yaşadığı trajediyi ve yaşananların hukuki boyutunu gündeme getirerek, emsal niteliğinde bir karar alınmasının önemini vurguladı. Bu olay, sadece Doğan ve ailesi için değil, tüm Türkiye için büyük bir tartışma yaratıyor. Olayın detayları ve Doğan'ın talepleri, bazı önemli soruları da beraberinde getiriyor.
Kartalkaya kayak merkezinde gerçekleşen bu trajik olay, bir çok kişinin yaşamını alt üst etti. Kayak yaparken meydana gelen kaza sonucunda Doğan, ailesinin hayatını kaybettiğini öğrenerek büyük bir yıkım yaşadı. Olayın hemen ardından, Doğan’ın ruh hali ve acısı herkesin yüreğini burkarken, kazanın nasıl gerçekleştiğine dair soru işaretleri de ortaya çıktı. Olayın detaylarına inen Doğan, bu kaybının yalnızca kendisi ve ailesi için değil, aynı zamanda bu tür durumların her an herkese olabileceğini dile getirdi.
Doğan, yaşadığı acıyı ve kaybı kamuoyuna duyurmayı amaçlayarak bir basın toplantısı düzenledi. Bu toplantıda, kaza sonrası hukuki süreç hakkında bilgi veren Doğan, "Bir daha böyle bir olay yaşanabilmesi için yasalarda bir boşluk bırakılmamalı. Emsal bir kararın çıkması, hem benim yaşadıklarımla hem de diğer insanların güvenliği için kritik önem taşıyor." ifadelerini kullandı. Kazanın meydana geldiği alanda yeterli güvenlik önlemlerinin alınmadığını belirten Doğan, "Kayak merkezlerinde alınması gereken tedbirler eksikti. Bu tür yerlerin denetimlerinin artırılması gerekir." dedi.
Doğan’ın talebi, sadece kişisel acısını dindirmek değil, aynı zamanda gelecekte benzer olayların yaşanmaması için megafon görevi görmektir. Doğan, "Devletin, bu tarz felaketlerde güvenlik önlemlerini artırması ve gereklilikleri sağlaması için çalışmalara yön vermesi lazım." diyerek, hukuki süreçte destek arayışının sürdüğünü dile getirdi. Yaşanan felaketlerin ardından hukuki süreçlerin nasıl işleyeceği ise toplumun merak ettiği bir başka konu oldu.
Çevre sakinleri ve kayak severler, yaşanan bu trajedi sonrasında dikkatli olmaları ve güvenlik önlemlerini ciddiye almaları gerektiğini belirtti. Ancak yalnızca bireylerin değil, işletmelerin ve devletin de sorumluluk alma zamanının geldiğini belirten Doğan, bu tarz olayların önüne geçmek için herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini vurguladı.
Her ne kadar bu tür olaylar yasalarla çerçevelense de, yaşanılan acılar ve kayıplar elbette yerini doldurulamaz bir travmaya sebep olmaktadır. Ailesinin hatırasını yaşatmak amacıyla mücadelesine devam edeceğini belirten Doğan, "Her şeyim onlar oldu, şimdi onların anısını yaşatmak ve bu tür olayların önün almak için savaşacağım." diyerek kararlılığını gösterdi. Gelecek dönemde, bu acı olayın hem hukuki olarak hem de toplumsal bilinç açısından ne gibi dönüşüm sağlayacağı merak ediliyor.
Doğan’ın hikayesi, sadece Kartalkaya değil, tüm Türkiye için önemli bir uyanış olmalı. Güvenlik, koruyuculuk ve yaşanılan deneyimlerden ders çıkarma gerekliliği herkesin önünde duran bir sorumluluktur. Kayıplar üzerinden tartışmalar yürüten Doğan, sesinin duyulmasını ve adaletin yerini bulmasını umuyor. Bu tür olayların son bulması ve emsal bir karar alınması için sürecin takipçisi olacak. Kartalkaya'da yaşanan bu acı olay, her bir bireyin, ailenin ve toplumun güvenliğini yeniden gözden geçirmesi için bir dönüm noktası olmalı.