İzmir’in gözde semtlerinden birinde, 2 yaşındaki bir kıza şiddet uyguladığı iddia edilen baba, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Olay, sosyal medya ve haber kanallarında büyük yankı buldu. Çocuk istismarına karşı toplumun tepkilerini artıran bu durum, hem yerel hem de ulusal çapta tartışmalara yol açtı. Şiddetin hiçbir türlüsünün kabul edilemeyeceği vurgusu tekrar gündeme gelirken, birçok vatandaş olaya tepki gösterdi.
Olay, geçtiğimiz günlerde İzmir’in Buca ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre, yaşadığı evde küçük kızına fiziksel şiddet uyguladığı tespit edilen baba, komşuların durumu polise bildirmesi üzerine yakalandı. Olay yerine intikal eden güvenlik güçlerinin yaptığı incelemelerde, çocuğun vücudunda çeşitli darp izlerine rastlandı. Küçük kız, hemen hastaneye kaldırılarak gerekli sağlık kontrollerinden geçirildi. Doktorlar, kız çocuğunun sağlık durumunun stabil olduğunu ancak yaşadığı travmanın derin olduğu belirtildi.
Polis, baba hakkında hazırladığı raporun ardından hızlı bir şekilde hukuki süreci başlattı. Mahkemeye sevk edilen baba, duruşmada “Sadece disiplin amaçlı bir ceza vermiştim” diyerek savunma yaptı. Ancak, bu savunma hâkim tarafından kabul edilmedi. Küçük kızı üzerinde bıraktığı izlerin göz önünde bulundurulmasıyla baba, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayın ardından sosyal medyada yapılan paylaşımlar, çocuk istismarı konusundaki farkındalığı artırmaya yönelik çağrılarla doldu. Kullanıcılar, 'Çocuk hakları' ve 'Şiddete hayır' temalı etiketler kullanarak duygu ve düşüncelerini dile getirdiler.
Bu tür olaylar, toplumda büyük infial yaratsada, birçok insan hâlâ bu istismarların farkında değil. İzmir’de yaşanan son olay, çocuk istismarı konusunun yeniden ele alınmasına neden oldu. Çok sayıda STK, olayın ardından harekete geçerek farkındalık artırma kampanyaları başlatma kararı aldı. Bilgilendirici seminerler, sosyal medya çalışmaları ve yerel etkinliklerle toplumun bilinçlendirilmesi hedefleniyor. Çocukların maruz kaldığı şiddetin önlenmesi için toplumun tüm kesimlerine büyük görevler düşmektedir.
Çocuk istismarının önlenebilmesi için sadece yasaların değil, toplumda yer alan tüm bireylerin duyarlı olması gereklidir. Her birey, çevresindeki çocukları korumak ve gerekli durumlarda yetkililere bilgi vermekle yükümlüdür. Çocukların aileleri yanında güvende olmadıkları durumların yaşanması, gelecekte toplumun genel sağlığını da tehdit etmektedir.
İki yaşındaki bir çocuğun yaşadığı bu korkunç olay, çocuk istismarına karşı mücadelede kararlılığın ne denli önemli olduğunu gösteriyor. Şiddetin her türlüsünü reddeden bir toplum için, herkesin duyarlı olması ve yaşananları görmezden gelmemesi kritik bir öneme sahiptir. Herkesin görevi, çocukları koruyucu ve destekleyici bir ortamda yetiştirmektir. Bu olayın, çocuk istismarına karşı daha fazla insanı bilinçlendirmesi umulmaktadır.
Son olarak, yaşanan bu üzücü olayın ardından İzmir’de çocuk koruma merkezi tarafından ailelere yönelik psikolojik destek programlarının başlatılması planlanıyor. Anne ve babaların bilinçlenmesi ve eğitim alması, ileriki dönemde benzer olayların yaşanmaması açısından oldukça önemlidir. Çocukların geleceklerini güvence altına almak için tüm tarafların el birliğiyle çalışması gereklidir. Umut ediyoruz ki, bu tür trajedilerin bir daha yaşanmaması için toplumsal bir bilinç ve dayanışma oluşur.